Türkiye’de dar tanımlı işsiz sayısı 3 milyon civarında iken, potansiyel işgücü ve eksik istihdam dahil edildiğinde geniş tanımlı işsiz sayısı 13 milyona ulaşıyor. Dünya Gazetesi yazarı Naki Bakır, iş arayanların yüzde 72’sinin “eşe dosta rica” yöntemini kullanarak iş aradığını, İŞKUR’un ise bu oranın çok gerisinde kaldığını belirterek “İş aramada başlıca yöntem ‘eşe dosta rica” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Bakır, şunları kaydetti:
“Türkiye’de geniş tanımlı işsizlik 13 milyona ulaşırken, dar tanımlı resmi veride 3 milyon dolayında gözüken işsizin ise iş arama kanalı olarak en çok “eşe dosta rica” yoluna başvuruyor. İş arayan işsizlerin, iş ve işçi bulmaya aracılık etmekle görevli kamu kuruluşu İŞKUR’a başvuru düzeyinin ise düşük olması dikkati çekiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Hane halkı İşgücü Araştırması kapsamında anketle belirlediği iş gücü göstergelerinde dar tanıma göre mevsimsel etkilerden arındırılmış ve arındırılmamış manşet işsizlik verilerinin yanı sıra, umudunu yitirerek iş aramayı bırakmış “potansiyel işgücü” ile ve kurumsal olmayan işlerde düzensiz ve yetersiz süreli çalışan, düzenli iş ve gelir imkânı arayan “zamana bağlı eksik istihdam”daki nüfusu da açıklıyor.
TÜİK, işsizlerin başvurduğu iş arama kanallarının dağılımını ise dar tanımda yer alanlara göre ve mevsim etkilerinden arındırılmamış veriler üzerinden yayımlıyor.
Buna göre ikinci çeyrekte mevsimsel etkilerden arındırılmadığında sayısı 2 milyon 913 bin olan dar tanımdaki işsizler içinde eşe dosta rica seçeneğini kullananlar 2 milyon 102 bin kişi ile bu bazdaki toplam işsiz sayısının yüzde 72,2’sini oluşturuyor. Aynı dönemde dar tanımlı işsiz sayısının yüzde 50,6’sını oluşturan 1 milyon 475 bin kişinin ise doğrudan işverene başvuru yolunu seçtiği görülüyor. İşsizler iş arama konusunda bir veya daha fazla seçeneği kullanabiliyor.
İŞKUR’A RAĞBET DÜŞÜK
İkinci çeyrekte İŞKUR kanalını kullanan işsizler ise 1 milyon 56 bin kişi ile yaklaşık üçte bir düzeyinde kaldı. 1936 yılında çıkarılan ve iş ve işçi bulmaya aracılık etme hizmetinin bir kamu hizmeti olarak devlet tekelinde yürütülmesini hüküm altına alan 3008 sayılı İş Kanunu doğrultusunda 1946 yılında İş ve İşçi Bulma Kurumu (İİBK) adıyla kurulan, 2003’te Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) adını alan kurum, “işçilere vasıflarına uygun işler bulmak ve işverenlere de işlerine uygun vasıfta işçi bulmak”la görevli bulunuyor.
İkinci çeyrekte diğer iş arama yöntemleri içinde gazete, dergi veya internet ilanlarına bakan işsizlerin sayısının 939 bin, özel istihdam ofislerine başvuranların 860 bin, internet üzerinden iş başvurusu yapanların 819 bin, sözlü ya da yazılı iş sınavı veya mülakatına girenlerin 304 bin, gazeteye ilan veren veya verilen iş ilanlarını yanıtlayan işsiz sayısının da 91 bin olduğu belirlendi.
Bu arada resmi işsiz tanımında yer alan kişilerden 348 bin kişilik bir kitlenin ise kendi işyerini kurma hazırlığı yaptığı dikkati çekiyor. Kendi işini kurma noktasına gelen işsizlerin mevsim etkisinden arındırılmamış dar tanımdaki toplam işsiz sayısı içindeki oranının yüzde 11,1 olduğu görülüyor.
İŞ ARAYANLARIN ÇOĞU HİZMET SEKTÖRÜNDE
Mevsim etkilerinden arındırılmamış dar tanımdaki 2,9 milyon işsiz içinde aranılan meslek grubuna göre en büyük bölümü 700 bin kişi ile hizmet ve satış elemanları oluşturuyor. Nitelik gerektirmeyen işlerde çalışanlar ise 532 bin kişi ile ikinci büyük grup. Üçüncü sırada yer alan profesyonel meslek mensupları da 433 bin kişi ile önemli bir sayı oluşturuyor.
Bunları 350 bin kişi ile sanatkârlar ve ilgili işlerde çalışanlar, 290 binle büro ve müşteri hizmetlerinde çalışanlar, 261 binle teknisyen, tekniker ve yardımcı meslek mensupları, 255 bin kişi ile tesis ve makine operatörleri ve montajcılar izliyor. Yönetici olarak iş arayanlar 72 bin kişi olurken, iş arayan nitelikli tarım, ormancılık ve su ürünleri çalışanlarının sayısı da 21 bin düzeyinde bulunuyor.
5 MİLYONU AŞKIN İŞSİZ İŞ ARAMIYOR
Mevsimsel etkilerden arındırılmış verilere göre ise ikinci çeyrekte dar tanımdaki işsiz sayısı 3 milyon 34 bin kişi olurken, TÜİK’in “potansiyel işgücü” olarak tanımladığı umudunu yitirdiği için iş aramayı bırakmış, iş olsa çalışmaya hazır konumdaki kişilerin sayısı 5 milyon 176 bine ulaştı. İşgücü dışındaki nüfus içinde sayılan bu kişiler, işsiz olduğu halde iş aramıyor.
Bu arada istihdamda (çalışıyor) gözüken 27 milyon 647 bin kişiden 4 milyon 788 bini, “zamana bağlı eksik istihdam” tanımında yer alıyor. Anket haftasında 40 saatten az (bir saat bile olsa) çalıştığı için bu kapsamda yer alan ve işsiz sayılmayan bu kişiler, kayıtlı, düzenli çalışma ve daha iyi gelir imkânı arıyor. “İşsiz” sayılmayan bu kişilerin hangi iş arama kanallarını kullandığı bilinmiyor.
Dar tanıma göre mevsimsel etkilerden arındırılmış işsizlik oranı ikinci çeyrekte yüzde 8,6 olurken; dar tanımlı resmi işsizlere, potansiyel işgücü ve zamana bağlı eksik istihdamdakiler de eklendiğinde geniş tanımlı işsiz sayısı 12 milyon 988 bin kişiye ulaşıyor. Geniş tanıma göre belirlenen sayı, çoğu kesimde “gerçek” işsiz sayısı olarak kabul ediliyor.
İkinci çeyrek itibarıyla 35 milyon 469 bin kişi olan işgücü sayısına, iş aramayı bıraksa da fiilen işsiz olan potansiyel işgücü de eklendiğinde geniş tanımda işgücü ise 40 milyon 645 bine ulaşıyor. Buna göre de geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 32’ye denk geliyor”