Bayramın keyfini çıkarmak için sağlık beslenmenin önemine dikkat çeken uzmanlar özellikle bu günleri enerjik ve hafif bir şekilde çıkarılmasını sağlamak için açıklamalarda bulundu.
Medicana Çamlıca Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzm. Dyt. Deniz Pirçek, bayram sofralarında yük olmayacak, dengeyi koruyacak 6 öneride bulundu.
Bu yıl 29 gün süren Ramazan’ın ardından normal yeme düzenine geçildiğinde sağlık sorunları yaşanabileceğini belirten Uzm. Dyt. Pirçek, şöyle konuştu:
“Uzun açlıklarda düşen kan şekerini, sonrasında toparlamak biraz daha zordur. Normal yeme düzenine geçildiğinde psikolojik olarak daha fazla yemek yeme eğiliminde olunabilir. 30 gün boyunca midenin alışmış olduğu beslenme düzeni sonrasında, bir anda çok fazla yemek içeren öğünler tüketmek hazımsızlık, mide ağrıları, iç bulantısı, halsizlik gibi sorunlara yol açmaktadır. Bu sebeple mide yeni düzene alışana kadar az ve sık beslenmek önemlidir”
“SEBZELİ OMLET, MENEMEN GİBİ BESİNLER TÜKETMEK…”
Kahvaltıda yer alması gereken besinlerden bahseden Uzm. Dyt. Pirçek, detayları şöyle aktardı:
“Güne yeterli miktarda proteinle başlamak tokluk süresini artırır, enerjik başlanılmasına yardımcı olur. Örneğin kahvaltıda kaliteli protein kaynağı yumurta ile bol yeşillikli veya sebzeli omlet, menemen gibi besinler tüketmek, hem doygunluk süresini uzun tutacak hem de karbonhidrat yeme isteğini azaltacaktır”
“ÖĞÜNLER ZAMANINDA VE MÜMKÜNSE EV YEMEKLERİ OLMALI”
Zamanında yemek yemenin önemine değinen Uzm. Dyt. Pirçek,
“Vücut, açlık durumunu çözebilmek için kan şekerini hızlı yükselten basit karbonhidratlara yönelir. Dengenin şaşması, fren mekanizmasının devrede olabilmesi için zamanında yemek yemek önemlidir. Atıştırmalıklar anlık doygunluk sağlasa da, aslında uzun vadede tekrar acıkılmasına sebep olur. Öğünler zamanında ve mümkünse ev yemekleriyle yapılmalıdır”
“GÜNDE YAKLAŞIK 2-2,5 LİTRE SU İÇİLMELİ”
Ramazanda sıvı tüketiminin yetersiz kalmış olabileceğini söyleyen Uzm. Dyt. Pirçek, şu tavsiyeleri verdi:
“Günde yaklaşık 2-2,5 litre su içilmelidir. Sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, şekersiz çubuk tarçın ve karanfille hazırlanabilecek komposto gibi sıvı gıdalar eklenebilir. İçecek tercihleri gazsız ve asitsiz, şekeri az ve doğal içeceklerden yana yapılmalıdır. Gazlı içecekler ve hazır ürünler yerine ev yapımı limonata, hoşaf, ayran, yeşil çay, ıhlamur gibi ürünler tercih edebilir. Özellikle tansiyon ve şeker hastalarının ve yaşlı bireylerin fazla çay ve kahve tüketiminden uzak durması gerekir.”
“GEREKSİZ ATIŞTIRMALARDAN UZAK DURULMALI”
Sağlıksız atıştırmaların vücut üzerindeki etkisine dikkat çeken Uzm. Dyt. Pirçek,
“Bir ay boyunca iki öğün beslenen metabolizma için öğün sayısını ve miktarını sağlıksız atıştırmalıklarla birden artırmak bedeni zorlayabilir. Bulantı, kusma, ishal gibi sindirim problemleri olabilir. Bu yüzden gereksiz atıştırmaktan uzak durmak faydalı olur”
“FİZİKSEL AKTİVİTENİN KAN ŞEKERİ VE KOLESTEROLE FAYDASI OLACAKTIR”
Sağlıklı beslenmenin en büyük tamamlayıcısının fiziksel aktivite olduğunu belirten Uzm. Dyt. Pirçek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Gün içerisinde alınan kaloriyi dengelemek, yağ yakımını kolaylaştırmak ve tüm sistemlerin sağlığının korunmasını kolaylaştırmak için beslenme rutinini egzersizlerle tamamlamak önemlidir. Bayram süresince ağır egzersizlere ve spora zaman ayırmak zor olabilir. Günlük hareketleri artırmak için bayram sabahları tempolu yürüyüşler yapılabilir, bayram ziyaretlerine yürüyerek gidilebilir. Ziyarete gidilen yerlerde asansör kullanmak yerine merdiven çıkmayı tercih edip, bu şekilde egzersiz yapılabilir. Fiziksel aktiviteyle birlikte kan şekeri ve kolesterol düşecek ve bağırsak hareketleri artacaktır.”