Şam’dan müjdeli bir haber

Suriye’de yaşanan gelişmeleri yakından takip edenler, zihinlerindeki önemli sorulardan birinin cevabını geçtiğimiz cuma akşamı (28 Mart) aldılar: Suriye’nin yeni müftüsü Şeyh Usâme Rifâî oldu. Şam’daki başkanlık sarayında düzenlenen tensip ve tayin merasimine Cumhurbaşkanı Ahmed Şara bizzat başkanlık etti. Usâme Rifâî’nin riyâsetindeki 14 kişilik “Yüksek Fetva Konseyi”nin bütün üyeleri de merasimde hazır bulundu.

Bilâdüşşâm havzasının ilmî açıdan toparlanması adına çok önemli olan bu gelişme bağlamında, bazı noktaların altını bilhassa çizmek gerekiyor:

Suriye’de kesintisiz 61 yıl boyunca devam eden Baas diktatörlüğü döneminde, ülke sadece iki müftü gördü: Şeyh Ahmed Keftârû (1964-2004) ve Şeyh Ahmed Bedruddîn Hassûn (2005-2021). Rejimin bütün eylemlerini onaylayan, gerektiğinde fetvaları hızlıca veren, türlü katliam ve cinayetleri İslâm adına aklayan bu iki isim, aynı zamanda Nakşibendî şeyhiydi. Suriye’de tasavvufun gerçek ve haysiyetli temsilcileri de mevcut bulunmasına rağmen, rejimin koltuk değneği durumundaki iki ismin Nakşî olması, halkın özellikle eğitimli kesimleri nezdinde tasavvufa karşı genel bir mesafe oluşturdu. Daha önce de ifade etmiştim, Suriye’de Selefîliğin yükselişini anlamak isteyenler, rejimin bazı tasavvufî şahsiyetleri nasıl kullandığına ve bu kişilerin halka nasıl bir manzara sunduğuna odaklanmalı.

Tasavvuf kültürünü İslâmî ilimler geleneğiyle ustaca buluşturan Usâme Rifâî’nin müftü olarak atanması, Suriye’nin dinî hayatındaki aksaklıkları da tamir edecek mühim bir adım şeklinde okunmalı. Fetva konseyinde Selefî tandanslı isimlerle tasavvufa meyilli kişilerin yan yana getirilmesi, sadece halkın devletle yeniden barışmasına yardımcı olmayacak, aynı zamanda Suriye’nin yeni yönetimini bazı noktalarda realize ederek dönüştürecektir.

Dönemin Evkâf Bakanı Muhammed Abdussettâr Seyyid ile Müftü Ahmed Hassûn arasındaki şiddetli rekabet ve düşmanlık sebebiyle, 2021’de Beşşâr Esed “müftülük” makamını ilga etmiş, bunun yerine üyelerinin üçte biri doğrudan İran’la bağlantılı bir “dinî kurul” meydana getirilmişti. Suriye’de şimdi müftülük makamının yeniden ihyası, bir hakkın teslimi anlamına da geliyor. Müftüye eşlik etmek üzere 14 kişilik bir heyetin seçilmesi ise, halkın ve ülkenin genelini ilgilendiren dinî kararların tek kişi yerine ortak akılla alınacak olması bakımından oldukça isabetli. Cumhurbaşkanı Şara da tensip merasiminde bu hususu özellikle vurguladı.

Yüksek Fetva Konseyi’ndeki üyelerin bölgesel dağılımı şu şekilde oluşturulmuş: Şam’dan altı, Halep’ten üç, Humus’tan bir, Hama’dan bir, İdlib’den bir, Deyruzzor’dan bir, Rakka’dan bir ve Tartûs’tan bir. Burada da dengeli bir iç yapı meydana getirildiği anlaşılıyor. Konseyde Şam kontenjanından kendilerine yer bulan iki isim, devrik Baas rejimiyle organik bağları yüzünden, bazı soru işaretleri doğurdu. Bunlardan birincisi, 1993’ten itibaren Şam müftülüğünü deruhte eden Şeyh Abdulfettâh Bizm. Şam’ın aşırı biçimde Baas yanlısı önemli eğitim kurumlarından Fethu’l-İslâmî’nin de mütevellisinde yer alan Bizm, eski ve yeni dönemin kaybetmeyenlerinden. (Yeni yönetim, Fethu’l-İslâmî’nin idaresini tamamen yeniledi; ateşli Beşşâr Esed övgüleriyle ilmini ayaklar altına alan Husâmuddîn Farfûr ve ekibini görevden uzaklaştırdı.) Diğer isim ise, istihbarat merkezlerinin göbeğinde yer alan Câmiu’l-İmân’ın imam-hatibi Şeyh Naîm Araksûsî. 2013’de rejim yanlısı meşhur Şâfiî din adamı Muhammed Saîd Ramazan el-Bûtî’nin suikasta uğradığı yer olan Câmiu’l-İmân, Baas’ın kurduğu dinî hiyerarşinin Şam’daki sembol mekânlarındandı. Şeyh Naîm buraya rejim tarafından bizzat atanmış, Baas’ın devrildiği son ana kadar da vazifesini sadakatle yerine getirmişti. Bu sicillerine rağmen Şeyh Bizm ve Şeyh Araksûsî’nin yeni konseyde kendilerine yer bulabilmesi, zaman içinde öyle veya böyle kendilerini takip eden halk kitlelerini kazanma çabası olarak yorumlanabilir.

Şeyh Usâme Rifâî ve çalışma arkadaşları, Suriye’nin dinî ve ilmî açıdan imarı işini resmen üstlenmiş oldular. Zor bir zamanda, zor ama bir o kadar da hayatî bir misyon bu. Bilâdüşşâm’da ilim ve hikmetin dirilişi, İslâm coğrafyasının diğer bölgelerine de ruh üfleyecektir.

Related Posts

ABD’de konut stokundaki artış mortgage başvurularına yansıdı

Mortgage Bankalar Birliği (MBA), 9 Mayıs’ta sona eren haftaya ilişkin mortgage verilerini açıkladı. Buna göre, mortgage başvuruları geçen hafta önceki haftaya kıyasla yüzde 1,1 yükseldi. Bu dönemde konut satın almaya yönelik başvurular yüzde 2 …

TCMB: Altındaki keskin yükseliş konut ve otomobil piyasalarında talep artışına neden oldu

TCMB: Altındaki keskin yükseliş konut ve otomobil piyasalarında talep artışına neden oldu

Teknoloji devinden sürpriz karar: Kâr rekoruna rağmen binlerce kişiyi işten çıkarıyor

Teknoloji devi Microsoft, küresel çalışan sayısının yüzde 3’üne denk gelen yaklaşık 6 bin 480 kişiyi işten çıkaracağını açıkladı. Karar, şirketin tüm bölümlerini ve coğrafi alanlarını kapsıyor. Bu adım, Microsoft’un 2023’te 10 bin kişilik işten çıkarma kararından bu yana yaptığı en büyük küçülme oldu.

2025 1. dönem geçici vergi ödemesi ne zaman? Geçici vergi nasıl hesaplanır, oranı ne kadar?

Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, üç aylık kazançları üzerinden ödedikleri geçici verginin 2025 yılı 1. dönemine ilişkin ödeme tarihleri ve hesaplama ayrıntıları merak ediliyor. Peki, 2025 1. dönem geçici vergi ödemesi ne zaman? Geçici vergi nasıl hesaplanır, oranı ne kadar?

n11’i kim satın aldı? Büyük gizem çözülemiyor!

Türkiye’nin son yerli sahipli çevrimiçi alışveriş platformu n11’in yeni sahibi Abu Dabi merkezli DMSF oldu. Geçen hafta satış haberi açıklanırken, satışın Rekabet Kurumu tarafından onaylanması bekleniyor.2023’te Getir’in satın aldığı n11 kısa süre …

Samsun’da çilek üretimine büyük destek! 150 bin fide dağıtıldı

SBB, kentte tarım alanlarının genişlemesi ve üreticilerin desteklenesi noktasında çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda çiftçilerle iş birliği ile Alaçam Dürtmen Yaylası Çilek Yetiştiriciliğini Geliştirme Projesi hazırlandı. Proje kapsamında …